30 Temmuz 2013 Salı
Gülmek İçin Bahaneler!..
POLİS:
-“DURUN HIZ LİMİTİNİ
AŞTINIZ”
-“AMA BEN ÖĞRETMENİM,
DERSE GEÇ KALDIM, ZORUNLU HIZ YAPTIM.” –“DERSE
GEÇ KALIYORUM, BIRAKIN BEN GİDEYİM.”
-“YILLARCA BEN HEP
BU ANI BEKLEDİM”
-ANLAMADIM NİYEKİNE…”
-“ŞİMDİ BU KAĞIDA
1000 DEFA BİR DAHA ASLA HIZLI GİTMEYECEĞİM YAZIN…”
Gülmek İçin Bahaneler!..
Sarhoşun biri ticari taksiye binmiş.giderken şoför
dikizden bir bakıyor ki adam soyunuyor.
Şoför:
-“Hop hop hemşehrim, ne yapıyorsun burası senin evin
değil, niye soyunuyorsun.”
Sarhoş güçlükle cevap verir:
-“Şunu baştan niye söylemedin hemşehrim, ayakkabıları
kapıda çıkarttım.”
17 Temmuz 2013 Çarşamba
Gülmek İçin Bahaneler!..
Öğretmen öğrencilerine tarihi eserleri anlatır.
Sonra sorar:
-“ Eviniz de dedeniz den kalma tarihi eserler nelerdir
“
Sırayla kalkan öğrenciler anlatırlar halı var, ne bileyim
kilim var, kazan var, derken sıra Ali’ye gelir.
-“Ali kalk bakalım, dedenden kalma tarihi eserleri say”
Ali düşünür, düşünür aklına hiç bir şey gelmez.
Bir den:
-“ Nenem var öğretmenim”
Gülmek İçin Bahaneler!..
Canı çok sıkılan Kral soytarısını çağırmış ve demiş ki;
-''Soytarı, bana öyle bir hata yap ki, özrün
kabahatinden büyük olsun.''
Bir kaç gün geçmiş.
Bir gün Kral sarayda merdivenlerden çıkarken soytarı
arkasından yanaşıp kralın kalçalarını okşamaya başlamış.
Kral hiddetlenip arkasına dönmüş:
-''Ne yapıyorsun soytarı''
Soytarıdan şöyle bir cevap gelmiş;
-“Pardon
kralım. Sizi kraliçe zannettim...”
Gülmek İçin Bahaneler!..
Kaynana Çaydanlık
Gibidir, Fokur, Fokur Kaynar.
Gelin Demlik Gibidir, Sinsi, Sinsi Demlenir.
Oğlan Bardak Gibidir, Bir Gelin Doldurur, Bir De
Kaynana.
Görümce Çay Kaşığı Gibidir, Arada Bir Gelir Ortalığı
Karıştırır.
Çocuk Şeker Gibidir, Ortalığı Tatlandırır.
Kayın peder De Çay Tabağı Gibidir, Okkalıca Oturur.
Gülmek İçin Bahaneler!..
Temel hapishanede
gardiyanmış.
Hapishaneden bir
suçlu kaçmış.
Başgardiyan Temel`i yanına çağırmış:
- “Hemen tüm
çıkışların tutulmasını sağla.”
Ancak buna rağmen suçlu hapishaneden kaçmayı başarmış.
Başgardiyan;
Temel`i tekrar yanına çağırtmış:
- “Ben sana bütün çıkışları tutulmasını sağla demedim
mi?”
- “Efendim, biz tüm çıkışları tuttuk; ancak o uyanık,
girişlerin birinden kaçtı
sanırım...”
Gülmek İçin Bahaneler!..
Bir suçlu yurt
çapında aranıyormuş.
Bütün emniyet
müdürlüklerine suçlunun bir adet cepheden ve iki adet profilden resmi
dağıtılmış.
İki gün sonra
Trabzon Emniyet Müdürlüğü'nden bir fax gelmiş:
- “Suçlulardan ikisini yakaladık. “
-“Üçüncüsünün
yakalanması an meselesi”
Gülmek İçin Bahaneler!..
Askerliğini denizaltı personeli olarak yapan Temel
kahvede denizaltını anlatıyormuş:
-“Kocaman her tarafı kapalı demirden bir gemi. İşte biz o geminin içine giriyorduk, denizin 100-200 metre altına girip 1 hafta, 10 gün hiç çıkmadan gidiyorduk.”
Herkesin ağzı açık Temeli dinlediğini gören Dursun birazda kıskanarak:
- “Ula Temel demirden gemi denizin altına girerde nasıl su almaz”
Temel, evelemiş - gevelemiş bir türlü izah edememiş, sonra Dursun'a dönerek:
-“Ula Dursun sen denize giriyor musun?”
-“Giriyorum.”
-“Peki denize dalmıyor musun?”
-“Dalıyorum.”
-“Denizin dibine dalınca kıçına su kaçıyor mu?”
-“Yooo.”
-“İşte sistem aynı sistem...”
-“Kocaman her tarafı kapalı demirden bir gemi. İşte biz o geminin içine giriyorduk, denizin 100-200 metre altına girip 1 hafta, 10 gün hiç çıkmadan gidiyorduk.”
Herkesin ağzı açık Temeli dinlediğini gören Dursun birazda kıskanarak:
- “Ula Temel demirden gemi denizin altına girerde nasıl su almaz”
Temel, evelemiş - gevelemiş bir türlü izah edememiş, sonra Dursun'a dönerek:
-“Ula Dursun sen denize giriyor musun?”
-“Giriyorum.”
-“Peki denize dalmıyor musun?”
-“Dalıyorum.”
-“Denizin dibine dalınca kıçına su kaçıyor mu?”
-“Yooo.”
-“İşte sistem aynı sistem...”
16 Temmuz 2013 Salı
Gülmek İçin Bahaneler!..
Bir genç kız, Anlat derdini Postasına telefon açar.
Telaşlı ve heyecanlı bir sesle:
-“Ablacığım “
-“Haluk'la birbirimizi görür görmez aşık olduk.”
-“Hem yakışıklı hem de kırmızı BMW'si var. “
-“Beni ailesiyle tanıştırmak için evine götürdü. “
-“Ev de kimsecikler yoktu. “
-“ Şimdi gelirler, beklerken birer bardak kola içelim
dedi. “
-“Haluk kendi kolasını içer içmez uyumaya başladı.”
-“ İtip kaktım ama uyanmadı.”
-“Ablacığım”
-“Sevdiğim erkek acaba hasta falan mı? “
“Evlenmem de bir mani var mı?
- “Benim Sevgili Yavrum”
-“Anan seni Kadir gecesi doğurmuş.”
-“Seni uyutacağım der ken”
-“Kendi kazdığı kuyuya”
-“ Kendisi düşmüş..”
Gülmek İçin Bahaneler!..
Temel ve Dursun akıl hastanesinden kaçınca doktorlar
bütün gün ikiliyi aramış...
Bakmadık yer bırakmamışlar ama bir türlü bulamamışlar.
Bakmadık yer bırakmamışlar ama bir türlü bulamamışlar.
Akşam hastaneye dönünce Temel'le Dursun'u yerlerinde
bulmuşlar:
- “Sabahtan beri sizi arıyoruz, nereye gittiniz?”
- “Bu gün prova yaptık yarın kaçacağız”
- “Sabahtan beri sizi arıyoruz, nereye gittiniz?”
- “Bu gün prova yaptık yarın kaçacağız”
Gülmek İçin Bahaneler!
Tilki ormanda gezmektedir.
Bir ağacın dalında asılı bir geyik budu görür.
Açtır ama şüphelenir kontrol etmeye baslar ve görür ki bu bir tuzak.
Geyik budu bir iple bombaya bağlıdır.
Açtır ama şüphelenir kontrol etmeye baslar ve görür ki bu bir tuzak.
Geyik budu bir iple bombaya bağlıdır.
Epeyce uzağa gider ve başını kollarının üzerine
koyarak yatar, biraz sonra
kurt gelir, budu görür ve yatan tilkiyi de tabi...
kurt gelir, budu görür ve yatan tilkiyi de tabi...
Tilkiye sorar:
- "Ne yapıyorsun dostum"
Tilki cevap verir:
- "Hiç... yatıyorum"
-“Burada bir
but var”
-“Evet var”
-“Neden yemedin”
Tilki sakince
cevap verir :
-"BU GÜN ORUCUM"
Kurt kendinden emin:
- "Ben yiyeyim o zaman"
Tilki :
-"Buyur afiyet olsun"
Kurt but 'a uzanır uzanmaz bir patlama ortalık toz duman kurt yaralı
hareketsiz on metre uzakta perişan halde yatarken tilki sakince budu
yemeye baslar.
Bunu gören kurt:
-"LAN ŞEREFSİZ HANI ORUÇTUN"
Tilki pişkin pişkin:
-"LAN ŞEREFSİZ HANI ORUÇTUN"
Tilki pişkin pişkin:
- "Biraz önce top patladı duymadın mı ?"
Gülmek İçin Bahaneler!..
Bektaşi ile Hacı Osmanlı, zamanında ramazanda içki
içerken yakalanırlar.
Kadı yaptıklarının cezasının ne olduğunu bilip
bilmediklerini sorar bunlara.
Hacı af diler:
- "Şeytana uyduk kadı efendi"
Hacı'ya idam cezası verir.
Bektaşiye sıra gelir:
-"Kadı efendi ben gayri-müslümüm, bana oruç farz
değildir."
Kadı Bektaşiyi serbest bırakır.
Bektaşi kadıya sorar:
- "Kadı efendi ben de şehadet getirsem, müslüman
olsam, arkadaşımı da bağışlar mısın?"
Kadı efendi düşünür.
Gavuru müslüman yapmanın ona sağlayacağı sevabı hesap
eder ve Hacı'yı da affeder.
Kadının huzurundan ayrıldıktan sonra hacı
şaşırararak Bektaşiye sorar:
- "Sen ne
biçim adamsın be, bir dinli olu yon bir dinsiz, sende iman yok mu bire
münafık?"
Bektaşi de:
- "Gavur
oldum kendimi, müslüman oldum seni kurtardım be. Peki sen ne işe yaradın?"
Gülmek İçin Bahaneler!..
Bektaşinin birini ramazanda içki içtiği için yaka paça
kadıya götürürler.
Çakırkeyif Bektaşi'yi görür görmez kadı:
- "Behey
kafir! Bu yaşta hala içiyorsun bu zıkkımı. Utanmıyor musun? Bilmiyor musun
haram olduğunu?"
-
"Sırtınızdaki ipek kaftan da haramdır..."
Diye karşılık verir Bektaşi.
Kadı:
- "Bunun
içine pamuk katarlar."
Bektaşi:
- "Dünyada
doğru adam mı kaldı, şaraba da yarı yarıya su katıyorlar..."
Gülmek İçin Bahaneler!..
Kadı, Bektaşiye sorar:
– "Rakı
şişesi taşımaya utanmıyor musun?"
Bektaşi:
– "Ben de zina aleti de var kadı efendi de,
kullanmadıktan sonra, o suçu işlemiş olmam ki."
Gülmek İçin Bahaneler!..
Öğretmen dersinde sorar :
-“Aranızda kimler cennete gitmek ister”
Herkes parmak
kaldırır, Temel hariç.
-“ Temel sen cennete gitmek istemiyor musun?”
Temel cevabından emin:
-“ Annem okuldan sonra eve gel dedi da.”
Gülmek İçin Bahaneler!..
Adamın biri kazada
kulaklarını kaybetmiş.
İyi bir plastik
cerrah bulmuş ve girmiş ameliyata.
Ameliyat sonrası
bandajlar açıldıktan bir süre sonra:
- “Aman Allah’ım
Doktor! Bana kadın kulakları takmışsınız!”
- “Kulak kulaktır!
Kadını erkeği olmaz!”
- “Yanılıyorsunuz!”
- “Her şeyi duyuyorum ama hiçbir şey anlamıyorum!”
Gülmek İçin Bahaneler!..
Temel akciğer
kanseri olmuş.
Doktorlar iki aydan daha fazla yasaman mucize
olur demişler ve ümitsiz olduğu için tedaviye de son vermişler.
Öleceğini anlayan
Temel, bütün esiyle dostuyla helalleşmeye karar vermiş.
Fakat bizim Temel gördüğü
herkese kendisinin AIDS hastalığına yakalandığını ve iki ay içinde öleceğini
anlatıyor ve helal etmelerini istiyormuş haklarını. Tabii bunu duyanlar Temel'e
helallik veriyorlarmış ama bir yandan da elini bile son bir defa sıkıp,
kucaklaşmaktan kaçınıyorlarmış.,
Temel'in en iyi
arkadaşı Dursun Temel'in bu yaptığını duyunca sormuş:
- “Yav Temel, anladık sen Kanser oldun öle cen, neden
millete AIDS oldum di yon, bak herkesi bir korku sardı”
Temel;
-“ Yav Tursun, öyle de öleceeezzz böyle de ölecez, bari
kariyi sağlama alalım dedim.”
Gülmek İçin Bahaneler!..
Temel dört katlı bir
apartmanda oturuyormuş.
Apartmanın sifonlarıyla
ilgili
tesisatında bir sorun varmış ve bütün dairelerin
sifonları bozukmuş.
Yönetici yaptırmış sifonları ve apartman sakinlerinin
sifonlarından memnun
olup olmadığını sormaya gitmiş. ilk kata giden yönetici
sormuş:
- "Sifonunuzdan
memnun musunuz?"
Adam cevap vermiş:
- "Evet çok
memnunum, her çektiğimde pop müzik çalıyor “
Yönetici ikinci kata
çıkmış ve sormuş:
- "Sifonunuzdan
memnun musunuz?"
Adam cevaplamış:
- "Evet çok
memnunum her çektiğimde Türk sanat müziği çalıyor"
Yönetici üçüncü kata
çıkmış ve ayni soruyu ona da sormuş.
Cevap vermiş adam:
- "Evet çok
memnunum her çektiğimde rock müzik çalıyor"
Yönetici, Temel'in
oturduğu daireye çıkmış ve sormuş.
-"Sifonunuzdan memnun musunuz?"
Temel:
-"Hayır"
Yönetici sormuş:
- "Neden
efendim yapılmadı mı sifonunuz?"
-“ Yapıldı yapılmasına da, her çektiğimde İzmir Marşı çalıyor, donu mu
bile çekemiyorum”
Gülmek İçin Bahaneler!..
Temel eczacılık fakültesini bitirmiş.
Fakat eczane açacak parası yok, Girmiş bir eczaneye:
- “Beyefendi siz de soğan var mı? “
- “Beyefendi siz de soğan var mı? “
Adam Temel'i başından savmış.?
Her gün yeni saçma sorular la geliyormuş.
Bir gün eczacı Temel'e:
-“Kardeşim senin derdin ne? “
-“Kardeşim senin derdin ne? “
-“Burayı bana sat.”
Eczacı
kurtulmak için satmış, bir kaç gün sonra satan a dam içeri girmiş,
Temel'e:
-“Siz de soğan
var mı? “
Temel adama:
-“ Biz de soğan var ama senin reçeten var mı?”
Gülmek İçin Bahaneler!..
Bir doktor
arkadaştan nakil..
Yani; yaşanmış bir anekdot..
-“Yıllar önce bir Karadeniz kasabasında görev yaparken
kansızlık
nedeniyle başvuran bir hastamı muayene ediyordum.”
-“Konjoktiva dediğimiz alt göz kapağının içine
bakarken, bir yandan da”
-“Amca sende basur mu var”
-“Kansızlığın baş sebeplerinden biridir ve
Karadeniz'de bu duruma sık
sık rastlanır..”
Amcanın dışarı çıkarken yanındaki arkadaşına
söylediğini hâlâ
hatırlarım:
-“Ne doktormuş be, helal olsun!..”
-“ Gözüme baktı,
götümdekini anladı”
Gülmek İçin Bahaneler!..
Seyahatten dönen ev
sahibi hava alanından bahçıvanına telefon açmış konuşuyorlar:
-“Nasıl her şey
yolunda mı? “
-“Yolunda küreğin
sapı kırıldı şu anda onu tamir ediyordum”
-“Neden kırıldı?”
-“ Köpeğinize mezar
kazarken zorlamışım ondan kırıldı.”
-“ Neee köpeğim mi
öldü?”
-“Malesef havuza
düştü”
-“ Benim köpeğim çok
iyi yüzerdi havuzda nasıl ölür.?”
-“ Havuzun suyu
boşalmıştı atlayınca betona çakıldı.”
-“ Havuzu yeni
doldurmuştuk neden boşalttınız.? “
-“İtfaiyeciler
evdeki yangını söndürürken ilave suya ihtiyaç duydular.”
-“Neee ev de
yangın mı çıktı.?”
-“Evet efendim
annenizin vefatı dolayısıyla taziyeye gelenlerden biri yanık sigara bırakmış
annemi öldü..??”
-“ Yahu kadın daha
iki hafta önce sapa sağlamdı haklısınız da yatak odanızda karınızla en yakın
arkadaşınızı aynı yatakta görünce kalbine inmiş. “
-“Yahuuuuu hiç
pozitif haber yok mu??”
-“Vaaar efendim”
-“ Geçen gün siz
AIDS testi yaptırmıştınız yaa “
-“Sonucu geldi
POZİTİFFFF”
Gülmek İçin Bahaneler!..
Temel, karısı Fadime'yi bademcik ameliyatı
yaptırmıştı.
Hastaneden taburcu edilirken, doktor Temel'e bazı
tavsiyelerde bulunur ve son olarak der ki:
- “Aslında bu ameliyat gecikmiş, daha çocukken yapılmalıydı.”
Temel hemen söze girer:
- O zaman faturayı kayınbabama gönder de, hesabını o öde sun!”
- “Aslında bu ameliyat gecikmiş, daha çocukken yapılmalıydı.”
Temel hemen söze girer:
- O zaman faturayı kayınbabama gönder de, hesabını o öde sun!”
Gülme İçin Bahaneler!..
Ege ağzı ile YGS
sorusu:
-“Aaşa gızınan gadeşi İbram, goca bir iliyen su doldurup
oynecedi.”
-“ 1. musluk iliyeni
3 daggada, 2. musluk iliyeni 5 daggada dolduruyo.Bunna oyneyoz deye musluun
birini açip öbürünü gapadırlarsa iliyen gaç daggada dola. ?”
a) Eccik soona dola,
b) 10-15 daggayı bulu, …
c) İliyen daşaa,
d) İliyen yarılıi dolmaz,
e) Anaları nişleyipdurusunuz suyunan oynaman döküle
galasıcalaa deye ikisini de döve iliyenide deviriveri.
Gülmek İçin Bahaneler!..
Temel acele acele
Dursun'un kapısını çalar.
Dursun sorar:
-“Uşağum ne bu
telaşın”
Temel:
-“Sana ağrı kesici
yerine zehir vermişim”
Dursun:
-“Eyvahh!Ne olacak
şimdi “
Temel:
-“Ne mi olacak.”
-“Zehir daha pahalı,
ölmeden beş milyon daha vereceksin”
Gülmek İçin Bahaneler!..
Temel Ambulans şoförü olmuş kaza çağrısı alırlar ve
olay yerine giderler.
gördükleri manzara çok kötü.
Her tarafta yaralılar, ölüler...
Feryatlar yeri göğü inletiyor..
Feryatlar yeri göğü inletiyor..
Fakat adamcağızın biri hepsinden fazla bağırıyor,
inliyor.
Temel adamın yanına gidiyor ve bakıyor adamın iki
bacağı birden kırılmış.
Basıyor fırçayı :
Basıyor fırçayı :
- “Ula uşağım ayuptur bu senin yap tuğun. “
-“Şunun şurasında iki bacağın kırılmış sadece.”
-“ Bak insanlar ölmüşler hiç ses ediyler mi?”
Gülmek İçin Bahaneler!..
Köylü, yeni doğan
bir sıpayı kucağına almış evine dönerken, köylere giden kaymakam ve komutanla
karşılaşır.
Bunlar köylüye
takılır:
- “Hayrola amca”
-“Oğlunu nereye
götürüyorsun ?”
-“Ağabeyleri şehir e götürü yom okula
yazdıracam”
-“ Okursa, ya
kaymakam olur yada komutan..okumazsa anası gibi eşşşşekk olur”
Gülmek İçin Bahaneler!..
Bir gün öğretmenin biri derste mini etek giyen bir
kıza dikkatlice bakar.. Kız da bunu fark edip:
-“ Hayırdır hocam”
-“Gözünüzü benden alamıyorsunuz kendimi bir an tren sandım “
-“Gözünüzü benden alamıyorsunuz kendimi bir an tren sandım “
Bunun üzerine bütün sınıf hocayla alay eder gibi
gülmeye başlar.
Hoca da yavaşça gülerek:
Hoca da yavaşça gülerek:
-“Haklısın kızım”
-“ Gün de bana da 300 kişi binse, ben de kendimi tren
sanırdım”
Gülmek İçin Bahaneler!..
Kadının biri eşine der ki
-“Fıkıhta okudum. Artık senin yemeğini yapma, elbiselerini yıkama gibi bir mecburiyetim yok. Kendine bir hizmetçi tut “
Adam'da der ki:
-“İslam'a göre bende seninle tek yetinmek zorunda değilim.”
Kadın:
- “Sen hiç şakadan anlamaz mısın bey”
-“Fıkıhta okudum. Artık senin yemeğini yapma, elbiselerini yıkama gibi bir mecburiyetim yok. Kendine bir hizmetçi tut “
Adam'da der ki:
-“İslam'a göre bende seninle tek yetinmek zorunda değilim.”
Kadın:
- “Sen hiç şakadan anlamaz mısın bey”
Gülmek İçin Bahaneler!..
Emeklilik işlemleri
için uğraşan adam, sigortaya şahsen başvurur.
Görevli kadın yaşını
doğrulatmak için bir kimlik belgesi sorunca adam ceplerini arar, tarar ve
cüzdanını ev de unuttuğunu fark edince durumu anlatır.
Görevli kadın:
- '' Gömlek
düğmelerinizi açın o zaman''
Şaşıran adam bir bir
açar düğmeleri ve bembeyaz göğüs kılları ortaya çıkınca görevli kadın:
- ''Tamam bu gördüğüm
yeterli ''
Yanıtıyla evrakları
onaylar.
Şaşkınlık içinde eve
gidip emeklilik islerini nasıl hallettiğini eşine anlatır.
Eşinden gelen yanıt bir başka olur:
- ''Keşke pantolonunun düğmelerini açsaydın, o zaman
bir de maluliyet farkı da alırdın.”
Gülmek İçin Bahaneler!..
Okula yeni gelen
öğretmen ilk dersinde ilginç bir çağrıda bulunmuş.
-“Kendini geri zekalı hisseden varsa ayağa kalksın.”
Sınıfta çıt yok.
Nihayet biri
kalkmış.
- “Sen kendini geri zekalı mı hissediyorsun.”
Çocuk :
-“Hayır “
-“Sizin ayakta tek
başınıza durmanıza gönlüm razı olmadı”
Gülmek İçin Bahaneler!..
Öğrencinin biri
Mısır'da üniversite okuyormuş.
Yazılılar bittikten
sonra sömestir tatili olmuş.
Arkadaşı Ali'ye:
-“Ben memleketime
gidiyorum sen bana notlarımı iletirsin”
-“Eğer bir zayıfım
varsa, Ali'nin selamı var, iki zayıfım varsa Muhammed'in selamı var, üç zayıfım
var ise Muhammet Emin'in selamı var dersin”
Arkadaşı notlara
baktıktan sonra evini aramış, babası çıkmış telefona:
-“Ali orada mı “
Babası:
-“ Yok “
O da notu bırakmış:
- “Ali geldiğinde söyleyin, ümmeti Muhammed'in selamı
var”
Gülmek için bahaneler!..
Peder ve Bahadır ölmüşler.
Cennetin kapısında onları bir melek beklemekteymiş.
Melek sormuş:
- "Yaşadığınız sürece ne günah işlediniz?"
Peder hemen atlamış:
- "Ben sürekli Tanrı için dua ettim. Hayatım boyunca onun yolundan hiç çıkmadım"
Bahadır ise:
- "Valla benim tek kötü huyum vardı oda çok hızlı araba kullanırdım"
Peki demiş melek:
- "Peder sana cennetin gümüş anahtarını, Bahadır sana da cennetin altın anahtarını veriyorum".
Peder bu duruma çok sinirlenmiş ve meleğe sormuş:
- "Ben hayatımı Tanrı ya adadım, sürekli onun için dua ettim, şimdi bu çocuk niye benden üstün tutuluyor?"
Melek cevap vermiş:
- "Peder sen vaaz verirken herkes uyuyordu ama Bahadır araba kullanırken herkes dua ediyordu"
Melek sormuş:
- "Yaşadığınız sürece ne günah işlediniz?"
Peder hemen atlamış:
- "Ben sürekli Tanrı için dua ettim. Hayatım boyunca onun yolundan hiç çıkmadım"
Bahadır ise:
- "Valla benim tek kötü huyum vardı oda çok hızlı araba kullanırdım"
Peki demiş melek:
- "Peder sana cennetin gümüş anahtarını, Bahadır sana da cennetin altın anahtarını veriyorum".
Peder bu duruma çok sinirlenmiş ve meleğe sormuş:
- "Ben hayatımı Tanrı ya adadım, sürekli onun için dua ettim, şimdi bu çocuk niye benden üstün tutuluyor?"
Melek cevap vermiş:
- "Peder sen vaaz verirken herkes uyuyordu ama Bahadır araba kullanırken herkes dua ediyordu"
7 Temmuz 2013 Pazar
Gülmek İçin Bahaneler!..
Adamın birisi
kendisi hakkında kötü sözler söyleyen birine haddini bildirmek için evine
gider.
Fakat adamı evde bulamaz. Öfkesinden kapıya büyük
harflerle "EŞEK" diye yazıp döner.
Bir kaç gün sonra o adamdan şöyle bir yazı alır:
- "Bize gelmişsin. Kapıya attığın imzadan anladım.”
Gülmek İçin Bahaneler!..
Akıl hastanesinden
iki deliyi salıvereceklermiş.
Doktorlar kendi
aralarında:
- "Şunlara son
bir test yapalım da görelim akılları başlarına gelmiş mi."
Bunun üzerine iki
deliyi bir masa başına çağırmışlar.
Masanın üzerine bir
kavanoz dolusu siyah zeytin, bir kavanoz dolusu da canlı hamamböceği dökmüşler
ve.
- "Buyrun beyler,
yiyiniz."
Delilerden bir
tanesi hemen zeytinlere saldırmış, ötekisi araya girmiş,
- "Önce kaçanları yiyelim, öbürleri nasıl olsa
duruyor!"
Gülmek İçin Bahaneler!..
ERZURUMLUNUN biri
arife günü kendisine yeni bir çakşır, şalvar almış, akşam hanıma rica etmiş:
-“Hanım, bu çakşır uzun, bir garış kes de sabahtan
geyim!”
-“Ben uşahların ustüni hazırlayacam, edemem!”
Baldıza gitmiş, o da bir bahane bulmuş, kızına gitmiş o
da atlatmış...
Akşam yatmışlar, kadının içine düşmüş:
-“Ben herifi kırdım, yarın bayram, kalkim de
herifin paçasını içeri alım.”
Baldızın da, kızının da uykuları tutmamış, baldız
eniştemi kırdım diye, kızı da babamı kırdım diye kalkmışlar çakşırın paçalarını
ayrı ayrı birer karış kesip kısaltmışlar.
Sabah olmuş Erzurumlu kalkmış, çakşırı ayağına
geçirmiş, bakmış ki dizlerine kadar kısalmış, açmış ellerini:
-“Hey Allahım! Ben bunlara herslenim de, sene ne
deyim? Bayram günü ayazda goydun beni”
Gülmek İçin Bahaneler!..
Temel ve tayfası
Dursun küçük bir kayıkla balığa çıkarlar.
Denizde epey yol
aldıktan sonra büyük bir fırtına kopar.
Temel yönünü
kaybeder ve Dursun’a seslenir :
- “Çabuk pusulayi geturr!..”
Dursun cevap verir :
- “Pusulayi bulamayrum, ne getireyum?”
Temel sakince cevap verir :
- “Kelime-i Sehadet getir...”
Gülmek İçin Bahaneler!..
Gurbette çalışan iki
Karadenizliden biri izinden dönmüş, hemşerisine memleketten haberler veriyordu
:
-“Memlekette kar
yağdı, kurtlar çakallar köye kadar indi”
Bunun üzerine
arkadaşı:
-“Bir zarar verdiler
mi?”
-“Sizin çilli horozu
çakal kaptı.”
-“Peçi Karabaş nere de
imuş?”
-“Eşek, Karabaşa
tekme atarak öldirmuş.”
-“Eşek değirmen da
değul miy du?”
-“Değirmenden
babanın tabutunu cetirmiş du.”
-“Uy, babam öldi mu?”
-“Öldü ya. Ananın
ölümüne dayanamadu da..”
-“Ah anam ah! O da
mu öldi?”
-“Eviniz yanarken
kurtaramaduk.”
-“Uyy desene ocağum söndü...”
Gülmek İçin Bahaneler!..
Temel hayvanat
bahçesinde gezerken açık bulduğu bir kafesten içeri dalmış.
-“Hoop ! Dur , ne yapıyorsun? Orası aslan kafesi..”
Temel geri dönmüş ve
kızarak :
-“Sanki aslaninizu yeduk...”
Gülmek İçin Bahaneler!..
Temel ile Dursun
promosyonlu meşrubat alırlar.
Meşrubatı açan Temel
hemen kapağa bakar:
-"Tekrar deneyin"
Kapağı kapayıp
yeniden açar ve okur:
-"Tekrar
deneyin"
En sonunda
sinirlenen Temel:
-"Ula Tursun, ha punlar pizi kandıriy! İki saattir deneyrum hala pişey çikmadi."
Gülmek İçin Bahaneler!..
Temel ile Dursun
trenle yolculuk yaparken, bir sığır çiftliğinin önünden hızla geçiyormuş.
Temel bir tahmin
yapmış:
- “Dursun burada tam 397 sığır var...”
- “Ula Temel, nasıl saydın? Vızz diye geçtuk daa..”
- “Kolaydur daa... Ayaklarını sayup dörde böliyrum.”
Gülmek İçin Bahaneler!..
Tilki ormanda
gezmektedir.
Bir ağacın dalında asılı
bir geyik budu görür.
Açtır ama şüphelenir kontrol etmeye baslar ve görür ki
bu bir tuzak.
Geyik budu bir iple bombaya bağlıdır.
Epeyce uzağa gider
ve başını kollarının üzerine koyarak yatar, biraz sonra
kurt gelir, budu görür ve yatan tilkiyi de tabi...
Tilkiye sorar:
- "Ne
yapıyorsun dostum"
Tilki :
-"Hiç...
yatıyorum"
-“Burada bir but var”
-“Evet var”
-“Neden yemedin”
Tilki sakince:
-"BU GÜN
ORUCUM"
Kurt kendinden emin
:
- "Ben yiyeyim
o zaman"
Tilki :
-"Buyur afiyet
olsun"
Kurt but 'a uzanır uzanmaz bir patlama ortalık toz
duman kurt yaralı
hareketsiz on metre uzakta perişan halde yatarken
tilki sakince budu
yemeye baslar.
Bunu gören kurt :
-"LAN SEREFSIZ HANI ORUCTUN"
Tilki pişkin pişkin :
-"Biraz
önce top patladı duymadın mı ?"
Gülmek İçin Bahaneler!..
Timur bir gün yanına Hoca'yı da alarak Akşehir’in
Meydan Hamamına gider.
Soyunup peşte mallara sarınıp sıcak bölüme geçerler.
Göbek taşında oturup bir yandan sohbet ederken bir
taraftan terlerler.
Derken Timur Hoca’ya sorar:
- “Hoca sen bir deryasın! Kıymet biçmesini bilirsin. Şu halimle ben kaç para ederim? “
Hoca:
- “Hoca sen bir deryasın! Kıymet biçmesini bilirsin. Şu halimle ben kaç para ederim? “
Hoca:
- “On akçe “
Kendisine bu kadar az kıymet biçilmesi Timur'u küplere
bindirir.
- “Bre gafil sen bana nasıl on akçe ettiğimi söylersin bu parayı sadece
- “Bre gafil sen bana nasıl on akçe ettiğimi söylersin bu parayı sadece
peşte mal yapar! “
Hoca boynunu bükerek:
- “Peşte mali
hesaba kattım zaten! “
6 Temmuz 2013 Cumartesi
Gülmek İçin Bahaneler!..
Temel doktora
gitmiş:
- “Doktor bey, Bizum
Fadime sağır herhalde, sorularima cevap vermeyi..”
-“ Karınızın
sağırlık derecesini ölçelim. Siz bir soru sorun, duymaz ise beş adım yaklaşıp
soruyu tekrarlayın. Ne kadar mesafede duyuyor bilelim.”
Temel, deneme yapmak
için eve gittiğinde Fadime'yi yemek yaparken bulmuş:
-“ Karıcuğum bugün
yemekte ne var?”
Ses yok... Beş adım
yaklaşıp bir daha sormuş. Çıt yok... Bir beş adım daha yaklaşıp yine sormuş:
- “Kiz Fadime saa
diyrum, yemekte ne var?”
- “Bak Temel,
dördüncü kez söyliyrum, yemekte hamsili pilav var...”
Kaydol:
Yorumlar (Atom)









































